Bal 1 yaşından küçük çocuklara niçin tavsiye edilmemektedir?
Nedeni, balda Clostridium Botulinum bakterisinin bulunma ihtimalinin olması ve bu bakterinin bebeklerde bebek botulizmi denilen bir hastalığa neden olmasıdır. Bu bakterinin sporları çevremizdeki havada, toprakta, tozda ve ham tarımsal ürünlerde bulunmaktadır. Bu sporlar erişkinler ve çocuklardaki gelişmiş bağışıklık ve sindirim sisteminden dolayı problem teşkil etmezken, 1 yaşından küçük bebeklerde bağırsak mikroflorasının yeterince gelişmemiş olmasından dolayı botulizme neden olabilmektedir.
Çam balı ile çiçek balı arasındaki fark nedir?
Ballar çiçek balı ve salgı balı olarak ikiye ayrılmaktadır. Çiçek balı arıların bitki çiçeklerindeki nektarlardan yaptıkları baldır. (Ihlamur balı, yonca balı, narenciye balı, yayla balı, vb.) Salgı balı ise; bazı böceklerin genellikle bitkilerin canlı kısımlarından yararlanarak salgıladığı salgılardan arıların yaptıkları baldır; bitki kaynağına göre, çam balı, meşe balı, köknar balı, yaprak balı gibi isimlendirilirler. Dolayısıyla marketlerde gördüğünüz “Salgı Balı” yazılı ürünümüz çam balı olup, arıların, çam ağacının özlerinden faydalanarak salgı yapan bir böceğin salgısından elde ettikleri baldır. Çam balı; renk, tat ve aroma olarak çiçek balından farklı özellikler gösterir.
Balda kristalleşme nedir? Neden olur?
Balın kristalleşmesi doğal bir olaydır ve balın glikoz oranı bakımından doymuş hale gelmesi sonucu, glikoz moleküllerinin kristalleşmesi olarak tanımlanır. Bu durum bazen, bala şeker şurubu katılmış olduğu şeklinde yorumlanır. Durum gerçeğin tam aksidir. Zira şeker şurubu ilave edilmiş ballar çok uzun süre kristalleşmezken, saf ve doğal ballar, özellikle kış aylarında ve soğukta (14ºC civarı) muhafaza edildiği takdirde birkaç ay gibi kısa bir sürede kristalleşebilmektedir. Bu, balın tüketilmesine engel değildir. Bal, kristalleşmiş haliyle de tüketilebileceği gibi, benmari usulü (45°C’yi geçmeyen sıcaklıkta su dolu bir kabın içinde, suyla doğrudan temas ettirmeden) ısıtma işlemiyle kristaller çözdürülerek de tüketilebilir.
Balın kıvamına ve akışkanlığına hangi faktörler etki etmektedir?
Bal tamamen doğal bir üründür. Özellikleri, mevsime, balın elde edildiği yöreye, çiçeklere, hatta arıların cinsine göre değişir. Bu anlamda; kıvamı, akışkanlığı, aroması ve lezzeti bakımından, standart bir baldan söz edilemez. Bala herhangi bir şey ilave etmek ya da yapısından herhangi bir şeyi uzaklaştırmak yasaktır. Dolayısıyla balın kıvamı ve akışkanlığı, o partiye denk gelen balların cinsi; yani balın elde edildiği çiçekler ve balın elde edildiği yöre ile bağlantılıdır.
Bal Çeşitleri nelerdir?
Ballar kaynaklarına göre çiçek balı ve salgı balı olarak, elde ediliş şekillerine göre de petekli bal, süzme bal ve pres balı olarak sınıflandırılabilirler.
Balın hammaddesi nektardır. Çiçek balının nektarı çiçeklerden gelmektedir. Salgı da yine bitki kaynaklı bir sıvıdır. Salgı balının nektarı, arıların bazı bitki emici böceklerin salgıladığı sıvıyı toplamalarıyla elde edilir.
Çam balı, ülkemizin dünyaca ünlü salgı balı çeşididir.
Balın Faydaları nelerdir?
• Bal, vitamin, mineral, aminoasit ve enzimler gibi pek çok yaşamsal madde içermektedir.
• Bal, temel karbonhidratların kaynağıdır. İçeriğinde yaklaşık %17 su, %82 karbonhidrat ve % 1 oranında da proteinler, aminoasitler, vitaminler ve mineraller bulunur.
• Bir yemek kaşığı bal, 64 cal enerji sağlayarak kaslar için yakıt görevi yapmaktadır.
• Bitkilerin nektarlarından elde edildiği için, onların şifa veren pek çok özelliğini taşımaktadır
• Balın antimikrobiyal ve antifungal etkisi sayesinde yaraları dezenfekte ettiği, bakteri ve mantar gelişimini önlediği, çeşitli çalışmalar ile gösterilmiştir.
• Balın bağışıklık sistemini kuvvetlendirdiği, yara ve iltihapların iyileşmesinde olumlu etkiye sahip olduğu bilinmektedir.
• Balın antioksidan aktivitesi gösteren maddeler içerdiği de bilinmektedir. Bal, yapısındaki tokoferol, askorbikasit, flavonoidler ve diğer fenolik maddeler nedeniyle antioksidatif etkiye sahiptir.
• Yapılan araştırmalarda balın, mide-bağırsak sistemi üzerinde düzenleyici etki gösterdiği belirtilmiştir.
• Cilt üzerindeki olumlu etkilerinden dolayı pek çok kozmetik ürünün içeriğinde de bulunmaktadır.
Bal neden besleyicidir? Neden enerji verir?
Bal, vitaminler, enzimler, mineraller, aminoasitler ve vücut için gerekli yaşamsal değerde diğer pek çok elementi içerir. Bu balı, şekerli ürünlerden ayıran en belirgin özelliktir. Arılar, 1 gram bal için 4.000’den fazla çiçeğin nektarını toplarlar. Bal, binlerce çiçeğin, bitkinin besleyici değerlerini ve şifasını taşır. Kişinin beslenme ve enerji ihtiyacına büyük ölçüde katkı sağlar. 100 gram balda, yaklaşık 304 kalori(kcal) vardır. Öte yandan bal, antioksidan ve antibakteriyel özelliğiyle, vücudun direncini güçlendirir. Sağlığı korumaya yardımcı olur.
Gerçek bal sahtesinden nasıl ayrılır
İster petek, ister süzme olsun, gerçek balı sahtesinden ayırmak, uzmanlar için bile son derece zordur. Kıvamına ya da rengine bakarak, koklayarak, hatta tadarak balın gerçeğini sahtesinden ayırt etmek neredeyse olanaksızdır. En doğru, sağlıklı ve emin yol, laboratuvar analizidir. İleri teknoloji ile donatılmış laboratuvarlarda, deneyimli uzmanlarca yapılacak analizler, gerçek balın sahtesinden kuşkuya yer vermeyecek biçimde ayırt edilmesini sağlar. Doğru olan, bu tür analizleri yapabilecek laboratuvar olanaklarına sahip bir markanın balını tercih etmek ve tüketmektir.
Süzme bal hem sağlıklı, hem avantajlı mı dır?
Balın petek halinde olması, onun gerçek bal olduğunu kanıtlamaz. Kovan yakınına konan şeker şurubu vb.’nin arılar tarafından bala dönüştürülmesi ile de petek bal elde edilebilir. Bu tür petek ballar çiçeklerin, bitkilerin, doğanın tadını, şifasını içermezler. Laboratuvar analizinin ileri teknoloji, deneyim ve uzmanlık gerektiren pahalı bir işlem olduğu göz önüne alındığında, her bir petek balın, tek tek analizi de pratikte olanaksızdır. Analiz edilmemiş balların ise, sağlık açısından güvenilir olup olmadığını, soframıza nereden, nasıl ve hangi koşullarda ulaştığını bilemeyiz. Üstelik, petek balı ne kadar süzersek süzelim, bir bölümü petekte kalır ve ziyan olur. Daha sağlıklı bal tüketmenin yolu, güvenilir bir markanın süzme balını tercih etmektir.
Niçin bal tüketmeliyiz?
Günlük besin ve enerji ihtiyacımız, özellikle günümüzün zorlu koşullarında giderek artıyor. Öte yandan sağlıklı ve doğru beslenme, sağlıklı bir yaşamın olmazsa olmazları arasında yer alıyor. Bal, hem besin değeri, hem insan sağlığına katkıları bakımından, doğal gıdaların önde gelenidir. Benzersizdir. Sağlıklı ve doğru beslenmenin, günlük enerji ve vitamin ihtiyacımızı doğal biçimde karşılamanın en iyi yollarından biri, her gün yeterli miktarda bal tüketmektir.
Balda zararlı madde olur mu? Nasıl anlaşılır?
Bal, doğal bir gıda maddesidir. Doğal biçimde üretilir ve doğada iyi olan ne varsa, içeriğinde bulundurur. Balın doğasında zararlı madde yoktur. Ancak bütün tarımsal ürünler gibi, bal üretiminde de üreticiler, zararlılarla ve hastalıklarla mücadele için ilaçlara başvurmaktadırlar. Bilinçsiz ilaç kullanımı, bazen balda dünya standartlarının üzerinde kimyasal bulunmasına neden olmaktadır. Balda bulunabilecek bu tür zararlı ya da yabancı maddelerin tespiti, ileri teknoloji ile donatılmış laboratuvarlarda, uzmanlarca yapılacak ayrıntılı analizlerle mümkündür. Ülkemizde TÜBİTAK, Ege Üniversitesi ve Balparmak laboratuvarlarında bu tür ayrıntılı analizler yapılabilmektedir.
Gerçek bal bozulmaz, kristalleşebilir.
Yaygın kanının aksine, gerçek bal bazen kristalleşir. Bu, bozulduğu anlamına gelmez. Kristalleştiği haliyle de tüketilebilir; besin değerini kaybetmez. Balı kristalleşme öncesindeki kıvamına getirmek mümkündür: Benmari usulü (45°C’yi geçmeyen sıcaklıkta su dolu bir kabın içinde, suyla doğrudan temas ettirmeden) ısıtmak, kristalleşmenin çözülmesi için yeterlidir. Sahte bal ise kristalleşmez; çünkü içinde doğal özler bulunmaz.
Çocuklar Ne zaman bal tüketmeli?
Vitamin, besin ve enerji değerleriyle bal, yetişkinler için olduğu kadar, çocuklar için de önemli bir gıdadır. İçeriğindeki vitamin, mineral, enzim ve aminoasitler, çocukların bedensel gelişimine önemli ölçüde katkı sağlar, enerji ihtiyaçlarını karşılar ve vücut dirençlerini artırır. Ancak uzmanlar, bir yaşından küçük çocuklara bal yedirilmemesini önermektedirler.
Balda Kalite Kontrol nasıl yapılır?
Günümüzde balla ilgili problemlerin başında, tüketiciyi aldatmaya yönelik uygulamalar (arının şeker şurubu ile beslenmesi, bala çeşitli şeker şuruplarının doğrudan ilave edilmesi) ve bazı bal ambalajlayan firmaların teknik donanım ve bilgi eksikliği nedeniyle balın doğal yapısını ve özelliklerini bozabilecek işlem uygulamaları gelmektedir.
Balın kalitesini (hileli olup olmadığını, ilaç kalıntısı içerip içermediğini) sadece balın tadından, kokusundan ya da görüntüsünden anlamak mümkün değildir.
Balın kalitesini anlamanın tek yöntemi ‘balın yapısının’ analiz edilmesidir. En iyi sonuç; ‘hile ve tüm kalıntı analizlerinin yapılıp, verilerin konusunda uzman ve deneyimli kişiler tarafından yorumlanmasıyla’ elde edilir.
Bal alırken nelere dikkat edilmeli!
Markalı bal alın: Balın kalitesini tadarak ya da başka herhangi bir duyusal özelliğinden anlamak mümkün değildir. Açıkta satılan ballarda risk tüketicinin, markalı ballarda ise ambalajlayan firmanındır.
Süzme bal alın: Her ne kadar petekli ballarda hile yapılmayacağı yolunda bir inanış varsa da bu her zaman geçerli değildir. Bu ballar da arıya şeker yedirilmek suretiyle üretilebilmektedir. Ayrıca arıcılıkta kullanılan ilaç uygulamalarının pek çoğu doğrudan petekler üzerine olmaktadır. Her peteğin tek tek analiz edilmesi de hem pratik olarak, hem ekonomik açıdan mümkün değildir.
Markayı sorgulayın: Aldığınız balın markasının yıllar içerisinde kendini kanıtlamış, güvenilir bir marka olmasına, üründe parti numarası, dolum tarihi, son kullanma tarihi, firma adı adresi, telefonu gibi ürün ve firma kimliğini açıkça belli eden ibarelerin bulunmasına ve kapakta garanti bandı olmasına dikkat edin. Tüm bunlara ek olarak markayı üreten firmanın kalite kontrol sistemini ve bal konusunda uzman, deneyimli kadroya sahip olup olmadığını, hijyen şartlarda üretim yapıp yapmadığını sorgulayın.
Bal Hakkında Bunları Biliyor muydunuz?
Arıların 20 milyon yıldır bal ürettiklerini,
1-Bir kg. bal için yaklaşık 30 bin arının, 20 milyon çiçekten nektar toplaması gerektiğini, Arıların, çiçeklerden 1 kg. bal toplamak için, dünyanın çevresini 6 kez dolaşacak kadar uçtuklarını,
2-Arıların bal üretmenin dışında, doğal yaşamın devamı için çok önemli işlevleri olduğunu, bitkilerin arılar sayesinde döllenerek üreyebildiklerini,
3-Mısır’da firavun Tutankamon’un mezarında tahtadan yapılmış bir kutuda bulunan 13 kilo balın 3.800 yıldır bozulmamış olduğunu,
4-Milattan 400 yıl önce yaşamış olan ünlü hekim Hipokrat’ın balı, tedavi amacıyla kullandığını, Eski Hint, Mısır, Roma, Sümer, Babil ve Hitit uygarlıklarında da balın tedavi amaçlı kullanıldığını,
5-Balın antibakteriyel özelliğinin Asurlularca keşfedildiğini,
6-Arıcılığın bir tarımsal faaliyet olarak ilk çağlardan beri yapılageldiğini,
7-Bugün başta Çin olmak üzere, pek çok ülkede hastalıkları sadece arı ürünleriyle tedaviyi amaçlayan Apiterapi merkezlerinin kurulduğunu ve giderek yaygınlaştığını,
8-Ülkemizde bilinen ilk Türkçe arıcılık kitabının 1912 yılında, Halkalı Ziraat Mektebi öğretmeni Mehmet Ali Bey tarafından yazılarak yayımlandığını ve adının “Ameli ve Nazari Arıcılık” olduğunu,
9-Balın 45°C’nin üzerinde ısıtılmaması gerektiğini; ısıtılırsa, besleyici bazı özelliklerini kaybedeceğini,
10-Balın, çocukların bedensel gelişimi için mutlaka gerektiğini, ancak bir yaşından küçük çocuklara bal yedirmenin sakıncalı olabileceğini…